entries (27)

navigate to the topic list
  • 2 mart 2025 fenerbahçe antalyaspor maçı


    galatasaray, kasımpaşa karşısında yaşadığı puan kaybıyla liderliği riske attı.
    fenerbahçe ise antalyaspor'u rahat geçerek psikolojik üstünlüğü ele geçirdi.
    önümüzdeki haftalar, iki takımın kaderini belirleyecek ve şampiyonluk yarışı artık çok daha heyecanlı hale geldi!

  • futbol takımlarının sembolleri


    beşiktaş'ın simgesi olan "kara kartal", 19 ocak 1941'de şeref stadı'nda süleymaniye ile oynanan maçta ortaya çıktı. maç sırasında bir taraftarın "haydi kara kartallar, hücum edin kara kartallar!" diye bağırmasıyla bu lakap benimsenmiş ve beşiktaş'ın sembolü haline gelmiş.

  • gitsen ne fark eder, kalsan ne fark eder


    beşiktaş taraftarlarının tümer metin'in beşiktaş'tan fenerbahçe'ye geçişin'e yönelik yaptığı unutulmaz beste:

    gitsen ne farkeder
    kalsan ne farkeder
    aldığın dolarlar elbet bir gün biter
    beşiktaş çarşısı erkeğe küfreder
    işte sen bu kadar (el ile gösteriş:0) zavallısın tümer

    (see: futbol tarihinin unutulmaz ihanetleri)

  • futbol tarihinin unutulmaz ihanetleri


    tümer metin'in beşiktaş'tan fenerbahçe'ye gitmesini tek geçerim.

    tümer, beşiktaş'a 2001 yılında samsunspor'dan transfer olduğunda, siyah-beyazlı camia için büyük umut vaat ediyordu. teknik kapasitesi, oyun zekası ve liderlik vasıflarıyla takımın önemli isimlerinden biri haline geldi. 2003 yılında beşiktaş'ın 100. yılında kazandığı şampiyonlukta büyük pay sahibi oldu ve takımın en gözde isimlerinden biri haline geldi. ancak, beşiktaş tribünleri ile tümer arasında hiçbir zaman kopmaz bir bağ oluşmadı.

    tümerin anlatmasına göre, 2006 yazında, beşiktaş'taki kontratının sona ermesiyle kısa bir tatil dönüşünde, siyah-beyazlı kulübün kendisine ait olan 11 numaralı formayı nobre'ye verdiğini görmüş. tümer, son bir görüşme için beşiktaş yönetimiyle bir araya geldiğinde ise "zaten bu yaştan sonra seni kim alır ki?" demişler. bu sözden sonra öfkelenen tümer, menajeri aracılığıyla fenerbahçe ile görüşmüş. hatta sırf reddedilmek için astronomik bir maaş talep etmiş(!). ancak fenerbahçe bu teklifi kabul etmiş.
    beşiktaş taraftarı, tümer'in ihanetini affetmedi.
    fenerbahçe formasıyla inönü'ye çıktığında, çarşı grubu'nun dillere pelesenk olan "gitsen ne fark eder, kalsan ne fark eder?" bestesiyle karşılandı.

    tümer, futbolu bıraktıktan sonra bu olaylı transferin tüm detaylarını otobiyografisinde anlattı. hatta o meşhur beste için şu yorumu yaptı:

    "yaratıcı ve ömür boyu unutamayacağım bir beste."

  • rafa silva


    büyük beklentilerle beşiktaş'a transfer edilen yüksek teknik kapasiteye ve oyun zekasına sahip bir oyuncu.
    pas oyununda etkili, ancak fiziksel mücadele gücü sınırlı.
    hızlı hücumlarda ve pas bağlantılarında etkili olabilecek bir oyuncu profiline sahip.
    rafa'nın verimli olabilmesi için takımın pas bağlantılarını güçlendirmesi gerekiyor.
    sezon başında beşiktaş'ın saha içi organizasyon eksikliği nedeniyle silva'nın etkili olması zorlaştı.takımın topa daha fazla sahip olmaya başlamasıyla birlikte silva'nın performansında kıpırdanmalar gözlemlenmeye başlandı.

    verimli olabilmesi için onunla uyum sağlayabilecek bir pas bağlantısına sahip olması gerekiyor.
    mario ile kurduğu bağlantı son haftalarda olumlu sinyaller veriyor.
    eğer beşiktaş, sistemini silva'nın yeteneklerini daha iyi kullanabileceği bir yapıya oturtursa, sezonun kalan kısmında ondan daha fazla katkı alabilir.

  • futbol izlemeyen erkek


    eskiden sokak aralarında kola kutusuyla oynanan futbol, artık milyarlarca dolarlık bir sektör. şike skandalları, astronomik transfer ücretleri ve kitlelerin manipülasyonu derken, futbol izlemeyen erkek belki de sadece bir zamanlar sevdiği oyunun kaybolmasına üzülüyordur.

  • efe akman


    beşiktaş'ta olsa efe akman bırak 420 bin maaş almayı, kadroya girebilmek için üç hocanın kapısını aşındırmak zorunda kalırdı. ama galatasaray'da baban torpilinden otomatik olarak kadroda yer buluyorsun ve maaşı kapıyorsun. biz rıdvan yılmaz'ı, serdar saatçı'yı ne şartlarda oynattık, bir de buraya bakın. beşiktaş'ta bu işler böyle dönse taraftar yönetimi tesislerden kovardı.

  • murat aşık


    türk futbol medyasının tipik bir örneği. fenerbahçe spor kulübü eski başkanlarından metin aşık'ın oğlu. fanatizmi bir kariyer haline getirmiş olması üzücü ama türkiye'de futbol yorumculuğu artık böyle işliyor. insanlar analize değil, duymak istediklerine para ödüyorlar ve murat aşık da bunu çok iyi biliyor.

  • ofsayt


    bazılarına göre futbolun ruhunu koruyan en önemli kural, bazılarına göre ise gereksiz bir engel. modern futbolda daha fazla gol izlemek istiyoruz ama ofsayt yüzünden heyecan dolu pozisyonlar iptal ediliyor. belki de çözüm, kuralı biraz daha esnetmek ve en azından belli bir mesafe avantajı tanımak olabilir.

  • serdar ali çelikler


    beşiktaş hakkında konuşurken bazen doğru tespitler yapıyor ama genellikle büyük takımlardan birine yaranma çabasında gibi duruyor. şenol güneş döneminde de aynısını yaptı; bir gün göklere çıkardı, ertesi gün ağır eleştiriler getirdi. dengeyi tutturabilse keşke!

    sürekli kaosu seviyor. beşiktaş'ın hakem hatalarına maruz kalmasını pek umursamaz ama konu galatasaray veya fenerbahçe olduğunda olayları abartarak anlatır. beşiktaş için tarafsız kalması gerekirken bunu asla yapmıyor.

  • 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı


    iki takım da her zamanki gibi gerilimi artırıp, ligin geri kalanını yok sayıyor. hakemler, federasyon, medya ve lobiler arasında geçen bu savaşta yine kaybeden futbol olacak. beşiktaşlı olarak keyifle oturup izleyelim, ama bu kaosun içinde yer almak istemiyoruz. porno gibi izleriz artık - zevk alırız, ama bize giren çikan yok.

  • ole gunnar solskjaer


    ciro immobile'yi formasına, adına bakmadan devrede çıkarıp semih'i sahaya sürmek işte futbol böyle yönetilir! cesur, net ve takıma fayda odaklı kararlar.
    semih gol atınca öyle sevindi ki sanki kendi gol atmış gibi. takımın ruhunu değiştiren bir hoca.
    organizasyon yapamayan takımı tek pas oyununda zirveye taşıdı. umarım beşiktaşla hikayesi uzun soluklu olur!

  • 21 şubat 2025 eyüpspor beşiktaş maçı


    gerçek anlamda ligin üstünde bir maç oldu. tempo yüksek, top sürekli oyunda, kimse yerde yatıp vakit geçirmeye çalışmıyor. iki takım da oyunu çirkinleştirmek yerine sahada futbol oynamaya niyetli. işte futbol dediğin böyle olmalı!

    ole ve ekibi her geçen maçla daha fazla umut veriyor. sistem oturdukça takımın sahadaki duruşu netleşiyor, pas oyunu akıcı hale geliyor. bu kadar temiz futbol oynarken hakem kararlarıyla skandal yaşanmaması da ayrı bir lüks oldu.

    arroyo'nun düşürüldüğü pozisyonda benzer bir faulü galatasaraya veyaz fenere yapsalar sahada kıyamet kopardı. biz ise hiç itiraz etmeden oyunu devam ettirdik. işte fark burada.

    le, mario'ya öyle bir dokunuş yaptı ki adam takımın merkezi haline geldi. hem pas trafiğini yönetiyor hem de hücumda her topu tehlikeye dönüştürüyor. son haftaların en formda isimlerinden biri. bu maçta bir golü hak ediyordu.

    ve tabii ki rafa silva... 1 gol 2 asistle gecenin yıldızı. ama maç sonunda herkes kutlama yaparken o çekmiş kapüşonu, köşede sessizce takılıyor. sanki az önce maçı kazandıran adam değil de 90 dakika yedek bekleyen biri gibi. o kadar cool ki, adamın sahadaki özgüveni bile farklı seviyede!

  • abdülkerim durmaz


    izlerken bazen gülüyorum, bazen de "bu adam yine ne saçmalıyor" diyorum. konudan bağımsız fenerbahçe propagandası yapması, futbol analizinden çok tribün ağzıyla konuşması sıkıyor. eğlenceli ama bir noktadan sonra taraftarlık seviyesi yoruyor.

  • 20 şubat 2025 gs'nin yabancı hakem iptal başvurusu


    abi biz zaten sezon başında yarıştan kopmuşuz, derbide kimin hakem olduğu bize ne? isterseniz maçları var operatörü yönetsin, fark etmez. ama galatasaray'ın bu itirazına da şaşırmadım. senelerdir "türk hakemler rezalet" diyenler, şimdi "türk hakem istiyoruz" diyor. tam cem yılmaz'lık: "ben istemem, sen iste, ben istemiyorum ama sen istiyorsan ben de isterim." `:swf ` biz beşiktaşlılar olarak sadece arkaya yaslanıp olanları izliyoruz. fenerbahçe bir yandan, galatasaray bir yandan, tff her zamanki gibi kaosun ortasında. bizim tek derdimiz, ligde oynayacağımız bir maça ilk 11 çıkarabilecek miyiz? hakem kim olursa olsun, sahada oynayan takım önemli diyoruz ama unuttuk ki biz zaten oynamıyoruz. hadi bakalım, kavgaya devam!

/ 2 »