fatih sultan terim 12th generation author

3-3'lük beraberlikle 2 puan kaybeden galatasaray, şampiyonluk yarışında avantajını ciddi şekilde riske attı. bu sonuçla fenerbahçe ile puan farkı 4'e düştü ve yarış çok daha sıkışık bir hale geldi. savunma zafiyetleri devam ediyor son 15 maçın 14'ünde gol yiyen galatasarayın savunmada ciddi sorunları var.
victor osimhen'in golleriyle öne geçse de, kasımpaşa'nın hızlı hücumlarına ve baskısına direnemedi. duran toplardaki zayıflık, bu maçta da kendini gösterdi.
özellikle abdülkerim bardakcı ve davinson sanchez'in uyumsuzluğu dikkat çekti. biran önce toparlanmazsa şampiyonluk gidebilir.

galatasaray, şampiyonluk yolundaki en kritik virajlardan birine girerken, kasımpaşa deplasmanı hem fiziksel hem de mental olarak büyük bir sınav olacak. cimbom, yoğun fikstür nedeniyle yorgun ve moralsiz bir şekilde sahaya çıkacak. takım içindeki düşük motivasyon, son maçlarda pozisyon üretkenliğini ciddi anlamda kısıtlamış durumda.

konya maçında (önceki karşılaşma) takım, 30'dan fazla şut çekmesine rağmen gol üretmekte zorlandı.
oyuncuların mutsuzluğu, saha içi karar verme mekanizmasını ve pas bağlantılarını olumsuz etkiliyor.
son 6 maçın 5'ini deplasmanda oynayacak olan galatasaray için kasımpaşa maçı, bu sürecin belirleyicisi olabilir.
galatasaray'ın bu atmosferi tersine çevirmek için bir moral ve birliktelik yaratacak organizasyonlara ihtiyacı var. aksi halde, bu psikolojik yük takımın performansını iyice düşürebilir.

futbol takımlarının sembolleri, kulüplerin kimliklerini ve tarihlerini yansıtan önemli unsurlardır. bu semboller, taraftarların takımlarıyla olan bağlarını güçlendirir ve kulüplerin kültürel miraslarını temsil eder.

galatasaray'ın simgesi: aslan
galatasaray'ın sembolü olan aslan, kulübün köklü tarihi ve mücadeleci kimliğiyle özdeşleşmiş bir figürdür. ancak bu simgenin ortaya çıkış süreci, sıradan bir seçimden çok daha fazlasını barındırır. galatasaray ve aslan denildiğinde akla gelen en önemli isim, kulübün unutulmaz futbolcularından biri olan nihat bedik, nam-ı diğer "aslan nihat"tır.

"aslan nihat" lakabı zaman içinde galatasaray ile özdeşleşti ve kulüp, resmi olarak aslan sembolünü benimsedi. bu sembol, galatasaray'ın cesaretini, gücünü ve asla pes etmeyen ruhunu temsil etmektedir.

ayrıca galatasaray taraftarları da "cimbom aslanları" olarak anılmaya başlanmıştır. taraftar bestelerinde ve tezahüratlarında da aslan vurgusu sıkça kullanılır. kulübün sosyal medya paylaşımlarında, görsellerinde ve resmi ürünlerinde aslan figürü en önemli motiflerden biri olmuştur.

"aslan" sembolü, galatasaray için yalnızca bir maskot ya da logo değil, kulübün ruhunu ve karakterini yansıtan bir kimlik haline gelmiştir. nihat bedik'in saha içindeki liderliği ve mücadele ruhu, bugün hala galatasaray'ın felsefesinin temel taşlarından biri olarak kabul edilmektedir.

galatasaray, kupada yaptığı geniş rotasyonla büyük risk aldı. birkaç oyuncu değişikliğiyle kadroyu tazelemek yerine, neredeyse tamamen farklı bir 11 ile sahaya çıkmak, oyun dengesini bozdu. okan buruk'un bu tercihi, takımın hem oyun içi uyumunu düşürdü hem de skor üretme konusunda büyük sıkıntılar doğurdu. birçok oyuncunun sahada birbirine yabancı gibi durduğu bu sistem, sonucu doğrudan etkiledi. kupada ilerlemek isteyen bir takım için böylesine büyük değişiklikler ne kadar mantıklıydı, tartışmaya açık.

"büyük takımlar aldığı kupalarla, küçük takımlar ise yendiği büyük takımlarla övünür."
(see: michel platini)

mourinho maç sonu basın toplantısında rakip takımın stadyumuna "jungle" kulübesi için "jumping like monkeys" demiş. mourinho'nun yıllardır süregelen ağlak ve kibirli tavırlarına alışkınız. fakat bu sefer işi ırkçılığa kadar vardırması, haddini ne kadar aştığını gösteriyor. ingiltere'de bunu söylese ertesi gün bavulunu toplamıştı.

kazandığımız bir derbi daha: skor yok, avantaj var!
evet, belki tabelada gol yoktu ama bu derbinin kazananı galatasaray oldu. 7 puanlık farkı koruduk, ikili averajda üstünlüğümüzü devam ettirdik. lemina'nın dönüşü resmen bir savaşçı edasıyla sahaya yansıdı. davinson sanchez ve abdülkerim savunmada duvar gibiydi. fenerbahçe bastı belki ama net pozisyon vermedik. taraftarlarımız rahat olsun, şampiyonluk yolunda bu maç büyük bir adımdı!

2006 doğumlu, galatasaray altyapısından yetişen genç orta saha oyuncusudur. eski futbolcu ayhan akman'ın oğludur.

aldığı maaş konusu(söylentiler göre yılda 420 bin euro) bu yönetimin ne kadar çürümüş olduğunu bir kez daha gösterdi. adam doğru düzgün a takımda süre bile almadan, sırf soyadı akman diye 420 bin euro maaş alıyor. babası ayhan akman olmasa bu kadar kolay kontrat alabilir miydi? okan buruk, sürekli "altyapıya önem veriyoruz" diyor ama bu mu adalet? geçen sene bartuğ elmaz bu yüzden kaçtı, şimdi de aynı hatayı yapıyoruz. takımın geleceği dedikleri adamın 5 maçı yok ama banka hesabı şimdiden dolu.

her programında galatasaray'a laf sokmadan duramayan biri. 6s, 6saray gibi klişelerle konuşup kendi kitlesini güldürdüğünü sanıyor ama aslında yıllardır süregelen bir ezikliğin dışavurumu bu. galatasaray'ın başarıları karşısında yaşadığı travmayı bir gün atlatır mı bilmiyorum ama şu an sadece komik duruma düşüyor.

kendi içinde çelişkilerle dolu biri. bir gün terim'in futbol anlayışını över, ertesi gün onu yerin dibine sokar. işine nasıl gelirse! galatasaray karşıtı söylemleriyle kendine bir kitle oluşturdu ama bu kitleye de sürekli yanlış bilgi vererek komik duruma düşüyor.

galatasaray'ın bu maçı kazanması şampiyonluğu ilan etmek anlamına gelecek. sahada mourinho'nun defansif oyunu karşısında sabırlı oynamak gerekiyor. ancak bu kadar gergin bir ortamda hakemin vereceği en küçük karar bile sonucu etkileyebilir.

her seferinde galatasaray'ı hedef alıp federasyonu yönettiğini sanan bir başkan var. tff başkanı, futbolun adil yönetilmesi gerektiğini söylüyor ama milyonlarca galatasaray taraftarını karşısına alıyor. ne garip! hakem atamalarından var kararlarına kadar her şeyin galatasaray'a karşı olduğunu açıkça görüyoruz.

okan'ın galatasaray için artık bir vizyonu kalmadı. elinde türkiye'nin en iyi kadrosu var ama takım sahada ne oynadığını bilmiyor. avrupa'da rezalet sonuçlar alındı, ligde de takımın organize bir oyunu yok. her hafta bir bahaneyle gündemi değiştiriyor ama gerçek şu: galatasaray artık geriye gidiyor. elindeki bu kaliteli kadro, vasat bir hocayla daha fazla harcanmamalı. eğer galatasaray avrupa'da büyük hedefler koyuyorsa, okan buruk'la yollar ayrılmalı!

galatasaray'ın haklarını savunan nadir gazetecilerden biri. diğerleri gibi "dengeci" olmaya çalışıp lafı dolandırmadan, doğruları söyleyen biri. evet, zaman zaman sert oluyor, ama şu ülkede galatasaray'ı gerçekten savunmazsan seni linç ederler. fenerbahçe medyasının yıllardır algı operasyonu yaparken kimse ses çıkarmıyordu, ama haluk yürekli çıkıp gerçekleri söyleyince rahatsız oluyorlar. adamın tek suçu, galatasaray'ın haklarını korumak!

galatasaray altyapısından bunu fenere kaptıranların aklına tüküreyim. devlet dairesine çevirdiler güzelim klübü kendi çocuklarını oynata oynata.