24 şubat 2025 pazartesi günü saat 20:00'de, ali sami yen spor kompleksi rams park'ta oynanacak derbi, süper lig'in 25. haftasında gerçekleşecek ve şampiyonluk yarışında kritik bir dönüm noktası olacak.

galatasaray, liderlik koltuğunda otururken, fenerbahçe ise ikinci sırada yer alıyor. bu derbi, her iki takım için de büyük önem taşıyor çünkü galip gelen takım, şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj elde edecek.

bu mücadele sadece süper lig'in zirvesini değil, türk futbolunun prestijini de etkileyecek bir karşılaşma olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.

yabancı hakem mi, yerli hakem mi yönetecek henüz belli değil ama kim yönetirse yönetsin, ister acun yönetsin, vurup geçeceğimiz bir maç olacak!

futbolu bilen, düzgün türkçesiyle konuşan, objektif olmaya çalışan ama fenerbahçe maçlarını anlatırken ses tonuyla kendini ele veren yorumcu. "gooool!" diye bağırırken kim için sevindiği genelde anlaşılıyor. beşiktaş'a yakınlığı sır değil, fenerbahçeli için bazen gıcık, bazen katlanılır, ama her zaman tanıdık bir ses.

futbol dışında hiçbir konunun konuşulmadığı özel bir sözlük! diğer spor dalları da dahil olmak üzere futbol harici konulara izin verilmez.

"22 adam bir topun peşinden koşuyor", "ülke bu haldeyken futbol mu konuşuyoruz?", "sanat, bilim konuşacağımıza futbol konuşuyoruz" gibi söylemlerle keyfimize kahya kesilenlere inat, futbol tutkunlarının buluşma noktası!

real madrid'in genc yıldızı. carlo ancelottinin
oynatmadığı milli futbolcu.

hasan arda kaşıkçı'nın bir kez daha haklı çıktığı maç.
kasımpaşa, fenerin ligde yeterince galibiyet almadığını düşünen fenerliler tarafından kurulmuştur.
(c) hasan arda kaşıkçı

türkiye futbol federasyonu'nun kararları, her sezon futbol gündeminin en çok tartışılan konularından biri olmaya devam ediyor. yabancı sınırı, hakem atamaları, playoff, yayın hakları gibi konularda alınan, alınmak istenen kararlar, genellikle kısa vadeli çözümler üretmesi(!) ve uzun vadeli bir planlamadan yoksun olması, türk futbolunun gelişimini olumsuz etkileyen en önemli nedendir

kadro kağıt üstünde bizden üstün değil, ama sahada işler değişiyor. iç sahada ilk maçta daha fazlasını yapmalıydık, şimdi rövanşta işi sıkıntıya soktuk. okan sğa olsun. takımda son dönemde bir düşüş var, hem fiziksel hem mental olarak tam kapasitede değiliz. okan buruk bazı oyunculara fazla güveniyor ama sahada karşılığını alamıyoruz. yine de galatasaray avrupa'da başka oynar. daha önce neler başardığımızı biliyoruz. önemli olan erken bir gol bulmak ve rakibi paniğe sokmak. klasik bir 'galatasaray avrupa mucizesi' zamanı mı? neden olmasın?

son yıllarda futbol dünyasına olan ilgisi ve özellikle fenerbahçe ile olan yakın ilişkisi, tarafsızlığını tartışmalı hale getirdi. medya gücünü fenerbahçe lehine kullanması etik mi, değil mi, tartışılabilir. ancak ortada olan bir gerçek var: acun ilıcalı, türk futbolundaki yeni aktörlerden biri ve bu etkinin nasıl şekilleneceğini zaman gösterecek.

futbolculuk döneminde tam bir görev adamıydı. teknik kapasitesi yüksek değildi ama çalışkanlığı, liderliği ve hırsıyla uzun yıllar fenerbahçe'de kaptanlık yaptı. türkiye'de sol bekten orta sahaya evrilen oyuncuların en bilinen örneklerinden biri . ancak futbolu bıraktıktan sonra hem teknik direktörlük hem de yorumculuk kariyerinde beklentileri karşılayamadı.

kendi kendilerine avrupa fatihi diyen ama her sezon avrupa'da farklı takımlardan fark yiyen kulüp. ligde işler kötü gittiğinde hemen 'algı' deyip masabaşı oyunlarına sığınıyorlar. `tff `ve hakemler üzerindeki etkileri herkesin malumu, en kritik dönemlerde lehlerine verilen kararlarla şampiyonluk yarışında hep bir adım öne geçiyorlar. derbilerde iyi sonuçlar aldıkları dönemlerde ebedi dostluk, işler kötü gittiğinde operasyon edebiyatı yapıyorlar. 2000'deki uefa kupası hala anlatılıyor ama son 10 yılda avrupa'da ne yaptınız? biz her zaman futbolu sahada oynarız, galatasaray ise algıyı sahada başlatıp masada bitirir.

(see: ofsayt)

fenerbahçe hakkında da bazen objektif yorumlar yapıyor ama kritik noktalarda galatasaray tarafında olduğu hissediliyor. özellikle derbi öncesi ya da sonrası yaptığı yorumlarda hep hafif bir galatasaray kayırmacılığı var. fenerbahçe'yi yorumlarken bazen haklı eleştiriler getiriyor ama bunu yaparken alttan alta rakibi küçümsemeye çalıştığını hissetmemek mümkün değil.

okan buruk inadı yüzünden bu takım resmen kendini ateşe attı. . ama yok, "muslera formayı bırakmaz" kafasıyla devam edildi ve sonuç ortada. günay sahada yüreğini koyarak oynuyor, bu takımda daha fazla süreyi hak ediyor. artık şu gerçeği kabul edelim: muslera eskisi gibi değil. belli maçlarda tecrübesiyle fark yaratır ama genç ve dinamik bir kaleciye ihtiyacımız var. derbide de günay kalede olmalı, yoksa yine hayallerimize veda ederiz

bazılarına göre futbolun ruhunu koruyan en önemli kural, bazılarına göre ise gereksiz bir engel. modern futbolda daha fazla gol izlemek istiyoruz ama ofsayt yüzünden heyecan dolu pozisyonlar iptal ediliyor. belki de çözüm, kuralı biraz daha esnetmek ve en azından belli bir mesafe avantajı tanımak olabilir.

her programında galatasaray'a laf sokmadan duramayan biri. 6s, 6saray gibi klişelerle konuşup kendi kitlesini güldürdüğünü sanıyor ama aslında yıllardır süregelen bir ezikliğin dışavurumu bu. galatasaray'ın başarıları karşısında yaşadığı travmayı bir gün atlatır mı bilmiyorum ama şu an sadece komik duruma düşüyor.